
Sular dingin. Bilinmeyen bir rüzgarı yakalamak üzere kıyıda bekliyorsunuz.. An be an yaklaşan bu esinti sizi nerelere götürecek? Bir bilseniz... Yaşamımızı önceden bilebilseydik yaşama arzumuz kalır mıydı? Bilinmeyene yapılan bir yolculuksa yaşam bundandır keyif almamız kederini bile tadarken yudum yudum. Hepimiz bir kıyıda, zeytin ağacının koruyuculuğu altında, denize inen merdivenlerin başında durup geleceğimizi düşlüyoruz ve içimizde bir ürkeklik de olsa yine yürüyoruz yaşamımızın üzerine doğru, nelerle karşılaşacağımızı bilmeden....Bilseydik yaşayacaklarımızı, yine açılır mıydık denize...
Çoğumuz "evet " yanıtını verecektir bu soruya. "Evet yaşadıklarımda beni üzen, mutsuz kılan anlar oldu ama yine de, beni ben yapan yaşadıklarım değil mi? Bunları yaşamasaydım ben olamazdım." Bir savunma işleyişi mi pişmanlık duymadığımızı seslendirmek ele güne karşı, hatta en sevdiklerimize bile açılamamak ya da kendimize.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder