14 Aralık 2008 Pazar
30 Kasım 2008 Pazar
5 Kasım 2008 Çarşamba

12 Eylül 2008 Cuma
30 Nisan 2008 Çarşamba


Öğretmenim
Çok uzaklarda
Ama
Bir Yürek atımı kadar
Yakınımızda
Kara derili
Kuru kemikli
Şiş karınlı
Çocuklar yaşarmış
Bir damla suya hasret
Bir tane pirince aç.
Oysa 1 Mayıs akşamlarında
“Güneşli güzel günler göreceğiz”
"Ağlamasın çocuklar "
demişti şair,
Kara paralarıyla,
Paraya para için para katanlar.
15 Nisan 2008 Salı
31 Mart 2008 Pazartesi

TEK KARE FOTOĞRAF
Bir Burgaz ada akşamında
Güneş düşmüş gözlerine
Görebiliyor musun?
Yıldız rüzgarının denizinde
Dalgalar vurmuş saçlarına
Dokunabiliyor musun?
Bir martının özgürlüğünde
Aşk inmiş tenine
Okşayabiliyor musun?
Kederli yaşanmışlıkların gözyaşlarında
Saklanmayan yorgunluğunu
Paylaşabiliyor musun?
Ey yüreğini yakan kadın!
Avuçlarındaki tek kare fotoğrafta
Siyah beyaz yalnızlığını
Tek başına,
Avutabiliyor musun?
20.06.2007/ Burgaz ada
8 Mart 2008 Cumartesi
19 Şubat 2008 Salı

SAHİP
İnsanda "sahip" olma duygusunun en yüksek anlatımı "Tanrı"dır.* Bu nedenle de kişi "Tanrı"nın insanda yansıdığına inanmıştır. Bu bir anlamda, kendi duygu ve düşünceleriyle yarattığı "Tanrı"nın özelliklerini kendinde görme olarak ortaya çıkar. Gerçekteyse insan, kendi özelliklerini en üst düzeyde ve soyutlayarak "Tanrı"ya yüklemiştir. İnsan kendi tanrısını kavramsal olarak kendisi yaratmış ve onun kulu/kölesi olmuştur. Bir yandan da dini siyaseten kullanarak -ki bu kaçınılmazdır- "Tanrı"nın gücünü "sahip" olarak üstlenmiş ve çıkarları için kullanmıştır. Bugün de bu olagelmektedir...
* Çünkü "Tanrı her şeyin sahibidir." der kutsal kitaplar.
15 Şubat 2008 Cuma
13 Şubat 2008 Çarşamba

CARMEN
Ateşten bir çalgının
Eşliğinde dans ediyor
Carmenita,
Alevlerin kızıllığında
Yeniden doğuruyor
Güzelliğini korkusuzca.
Göğüslerinden tomurcuklanıp
Gülümsemelerinden
Kahkahalara dönüşen
Gülünü savuruyor
Carmenita,
Hoyratça bakışlarıyla
Âşıklarını aşağılarcasına
Bedeninin kıvraklığında.
Eteklerinden
Bir kez daha
Gülünü savuruyor
Carmenita,
Anaç bir toprağa
Geçmişten yarınlara
İspanya'dan Anadolu'ya
Ege denizinin
Türkuaz sularında
Romeo'sunu arayan
Smyrna'lı bir kıza,
Paris'in aşkıyla Helena'ya.
Gülünü savuruyor
Carmenita,
Düşlerimin derinliklerinden
Yıldızlara
Seviştikçe dağlarda
Aşk için ölümü
Yakalasa da
Bir bıçağın ucundan
Gülünü savuruyor
Carmenita,
Kadınları için
Ölebilen tanrılara.
10 Şubat 2008/İstanbul