29 Aralık 2011 Perşembe

Dünyanın bütün denizlerini kardılar, sana Ege düştü…

Bir kıyıdan öteye bakmak şans(?)ı ile birlikte…

Okyanus hayal kurmana izin verir,

Oysa ara deniz öyle mi?..

Bakarsın varlığı seni sevindirir,

Çünkü senden kopmuştur daha önce..

Eksik parça yokluktan sızlar, için daralır..

İşte böyle zamanlarda bir kayıkçı çıkar ortaya…

‘ben yeri daralmışları karşı kıyıya geçiririm,

Hem de bir hikaye karşılığında’ der…

Şimdi karşı kıyıya geçmek için

Bir hikaye mi anlatmalı kayıkçıya

Yoksa onunla hikaye de mi yol almalı..

Yol hikayeleri diyorlar bunlara,

deniz deki yol bambaşka olmalı…

Yolu nasıl bulmalı , yoldan çıkmamalı

en iyisi kayıkçıyla birlikte olmalı…

Sonunda kayıkçı olmalı…

AUM


13 Aralık 2011 Salı



Masum Bir Dans, Bir iki Figür


Kurgu değil gerçekti


Geceden işlemiştin


Aşkı tüm kıvrımlarıma


Hem korunsun,


Hem de göz kırpsın diye.


Dün gece yüreğin damladı


Tam da kalbimin üstüne...



Soluklanma anlarında


Gözlerin yeşil bir hat çizdi.


Sonrası tarifsiz bir cennetti...


Bitmek bilmeyen sarılmalarda


Dinmedi arzular hala...


Görünmeyen ne çok şey var havada


Dipten derinden giden.



Bu AŞK bize geldi, biz onu bildik mi?


Ama her AŞK da sesinden tanırım artık seni


OUM









































































































































































































































27 Kasım 2011 Pazar

Dokunduğumda beni isteyen
Benim de istediğim bir ten...
Senin bedeninden
Şiir çıkaracağım
Seni severken...



21 Kasım 2011 Pazartesi






Eşe dosta haber saldım
Aşk vakti
Bütün çıkmaz sokaklarımla
Sana çıkacağım.
Mutluluğun sınırı yok
Kenarı köşesi var.

25 Ekim 2011 Salı

Bir arayıştır mutluluk, toprağında kendisini çoğaltan...



Gece bir anda yıldız,


Bahçe bir anda çiçek,


Aşk ise pusuda...


Mutluluk orta yerde,


Alabildiğine pervasız ve davetkar...


Ve o kadar kendiliğinden ki göz kamaştırıyor...


Senin gibi çekiyor kendine beni


Derinliklerine kadar uçsuz bucaksız


Ama masumane...





24 ekim 2011

6 Ekim 2011 Perşembe


Taş dokunulmak ister,
Dokunarak anlarsın taşın taş olduğunu
Ağacın ağaç, suyun su, ateşin de yaktığını...
Ben sana dokunduğumda ufacık
Sen olurum
Beni duyarsın içinde
Terk edemezsin
Git desen de
Kalırım yüreğinde...
Z.O.Saba

Zamanın dışındaki bir bahçede güneşin doğuşunu karşıladık birlikte; kör kuyulardan çıkıp geldiğimiz izler kaybolmuştu gönüllerimizde. Ayrı yollardan yürüdüğümüzü sansak da bu bahçeye, aynı yoldan ulaştığımızı anladık kendimize.. Anlamak başlangıcıydı zamanımızın, tüm zamanların içinde...

2 Mayıs 2011 Pazartesi



Devlet insan mutsuzluklarının kaynağıdır. Evrende devlet mekanizması ortadan kalkmadıkça insanlar asla toplumsal huzuru bulamayacaklardır. Ama aslolan insanın kendi içindeki devleti ortadan kaldırmasıdır...