Ozgurluk er ya da gec

 KAZANACAKTIR. 

                                                                   

                                                            İÇİMİZDEKİ İSYAN

-------------------------------------------------------------------
" SENİ SUSUYORUM,EN ÇÖL YANIM BU..

HER BAKIŞINDA BİR BAŞKA KURUYORUM

GÖLGELERE İLİKLİYORUM  BEDENİMİ

SENSİZLİĞE YANAŞMIYOR HİÇ BİR BAKIŞ..

HER BAKIŞTA KÖR OLUYORUM...

SENİ SOLUYORUM EN YAŞAMSAL YANIM BU

PENCERELERE SIĞMIYOR KABARAN GÖVDEM

NEDEN BÖYLE TAŞIYORUM, NEDEN BÖYLE...

BUNCA YÜKLÜ GEÇEN ZAMAN

NEDEN BÖYLE TAŞIYORUM..

KABARAN VE KARARAN YÜREK  SANA AÇ

DİLDE ŞİİR, TENDE İSTEK  EKSİK DURMUYOR

GÖLGELER BİLE SANA MUHTAÇ

KELİMELER GİBİ SENSİZ DE OLMUYOR..."
                                                                                                      Cenk Koyuncu
                                                                                                      -Eylul-Coban kizina

------------------------------------------------------------------

BENSE ÇILDIRIYORUM SENSİZ

BİR TIMARHANENİN

BİLMEM KAÇINCI KOĞUŞUNDA

SAKLIYORUM SENSİZ BEDENİMİ

KÜFREDİYORUM VE KUSUYORUM

YAŞAYAMADIĞIM ZAMANLARA

EY GÖK SORUYORUM SANA

NASIL BİR ADALET BU

SEVENLER AYRI AYRI

SEVİŞEMİYENLER BİRARADA...
                                                          C.S

----------------------------------------------------------

BİLİYORUM SÖZLERİNİ

SÖZLERİMDEN ALACAKSIN

ZATEN SÖZLERİN BİTİMİ

DEĞİL MİDİR

ÖLÜM

DENEN ŞEY.
                                                     AUM



SEVGİLİ ' YE...

İşte burada başlar aşk

Hayatın düz yazısını şiirleştirmeye

Ve ömrün anlamlarından sureler oluşturmaya

Gündüzlerin okuduğu ve gecelerin mırıldandığı

İşte burada kaldırır arzu

Şekillerin perdelerini, geçmiş yılların bilmecelerinden

Ve bir mutluluk oluşturur küçük lezzetlerden

Daha büyük olmayan

Yüce güçle kucaklaşan ruhun mutluluğundan

İki tanrısalın bütünleşmesidir birleşme

Yeni bir dünya yaratmak üzere, yeryüzünde

 Aşkla omuz omuza verişidir o,iki güçlünün

Ve bütünleşmesidir bütünlükle

Altın bir halkasıdır o

Başlangıcı bir bakış, sonu sonsuzluk olan zincirin

Temiz bir yağmurun inişidir o temiz bir gökyüzünden

Kutsal bir doğaya

Kutsal kırların gücünü ortaya çıkarmak için

Sevgilinin yüzünden gelen ilk bakış

Bir çekirdek gibiyse eğer

Sevginin yüreğin tarlasına attığı

Hayatın dalında ki ilk çiçeğe benzer

Onun dudaklarından gelen ilk öpücük

Ve bu çekirdeğin ilk çiçeğinin ilk meyvesine benzer

Onunla birleşmek de…

                                          Halil Cibran

Sevgililer günü anısına  KYONOS a,   ANTHOS dan…..14  Şubat  2012

Bir

ruzgar saracak

seni

her sabah

bir martinin kanadindan

savrulan sicacik

bir ruzgar

usumiyeceksin...

Havalandiracak seni bu ruzgar

tutup bana getirecek

gunes isiklarini

dunyaya bagislarken

aci cekmeyeceksin...

Gunaydin opucklerim

saracak bedenini

gonlunde yanan

surgun atesiyle

bembeyaz ciceklerini

yanaklarina dokmeyeceksin...

Ben agacina

yaslayip kendini

soyle bir uzaklara bakip

gozlerim gozlerinde cakarken

" Bu da gecer Ya HU "

diyeceksin...

izmir/ 11 subat / 2012

( Kyanos`tan Anthos`a )

Dünyanın bütün denizlerini kardılar, sana Ege düştü…

Bir kıyıdan öteye bakmak şans(?)ı ile birlikte…

Okyanus hayal kurmana izin verir,

Oysa ara deniz öyle mi?..

Bakarsın varlığı seni sevindirir,

Çünkü senden kopmuştur daha önce..

Eksik parça yokluktan sızlar, için daralır..

İşte böyle zamanlarda bir kayıkçı çıkar ortaya…

‘ben yeri daralmışları karşı kıyıya geçiririm,

Hem de bir hikaye karşılığında’ der…

Şimdi karşı kıyıya geçmek için

Bir hikaye mi anlatmalı kayıkçıya

Yoksa onunla hikaye de mi yol almalı..

Yol hikayeleri diyorlar bunlara,

deniz deki yol bambaşka olmalı…

Yolu nasıl bulmalı , yoldan çıkmamalı

en iyisi kayıkçıyla birlikte olmalı…

Sonunda kayıkçı olmalı…

AUM

Masum Bir Dans, Bir iki Figür

Kurgu değil gerçekti

Geceden işlemiştin

Aşkı tüm kıvrımlarıma

Hem korunsun,

Hem de göz kırpsın diye.

Dün gece yüreğin damladı

Tam da kalbimin üstüne...

Soluklanma anlarında

Gözlerin yeşil bir hat çizdi.

Sonrası tarifsiz bir cennetti...

Bitmek bilmeyen sarılmalarda

Dinmedi arzular hala...

Görünmeyen ne çok şey var havada

Dipten derinden giden.

Bu AŞK bize geldi, biz onu bildik mi?

Ama her AŞK da sesinden tanırım artık seni

OUM

Dokunduğumda beni isteyen

Benim de istediğim bir ten...

Senin bedeninden

Şiir çıkaracağım

Seni severken...

Eşe dosta haber saldım
Aşk vakti
Bütün çıkmaz sokaklarımla
Sana çıkacağım.
Mutluluğun sınırı yok
Kenarı köşesi var.

Bir arayıştır mutluluk, toprağında kendisini çoğaltan...

Gece bir anda yıldız,

Bahçe bir anda çiçek,

Aşk ise pusuda...

Mutluluk orta yerde,

Alabildiğine pervasız ve davetkar...

Ve o kadar kendiliğinden ki göz kamaştırıyor...

Senin gibi çekiyor kendine beni

Derinliklerine kadar uçsuz bucaksız

Ama masumane...

24 ekim 2011

Taş dokunulmak ister,

Dokunarak anlarsın taşın taş olduğunu

Ağacın ağaç, suyun su, ateşin de yaktığını...

Ben sana dokunduğumda ufacık

Sen olurum

Beni duyarsın içinde

Terk edemezsin

Git desen de

Kalırım yüreğinde...